24 Ağustos 2007 Cuma

Nevraljiler

Trigeminal Nevralji

Trigeminal nevralji, direk olarak beyinden çıkan 12 çift sinirden beşincisi olan “trigeminal sinir”in tutulduğu, çok şiddetli ağrılarla seyreden bir hastalıktır. Trigeminal nevralji olabilecek en şiddetli ağrılardan biri olarak bilinir ve otuz yaş altında çok nadir olarak görülür. Hastayı, günlük aktivitelerini, hatta yaşamsal işlevlerini dahi yapamaz duruma getirebileceğinden en kısa sürede tanının konması ve tedavi edilmesi gereken ciddi bir rahatsızlıktır. Buna karşın hastalar genellikle çaresizlik içinde hekimden hekime dolaşır ve bu başedilmesi çok zor ağrılar nedeniyle ümitsizliğe kapılırlar.

Trigeminal nevraljinin en sık sebebi sinirin komşuluğundaki damarsal oluşumlardaki yapısal farklılıklar ve bozukluklardır. Bunun yanısıra kemik yapıdaki farklılıklar, kafa içindeki iyi veya kötü huylu kitleler de trigeminal nevralji nedeni olabilirler.

Ağrı, trigeminal sinirin yayıldığı yüz bölgesinde, kısa süreli (birkaç saniye ile bir-iki dakika arası), tekrarlayan, elektrik çarpması tarzındadır. Genellikle yüzün dış kısmında, ağız içinde ağrının başlamasını tetikleyen noktalar bulunur. Bu sebeple hasta bu bölgelere dokunmaz, dokundurtmaz; yüz yıkama, diş fırçalama, hatta yeme gibi işlevlerden kaçınır.

Trigeminal nevralji çözümü olan bir rahatsızlıktır!

Trigeminal nevraljide hastanın yaşı, sağlık durumu ve altta yatan neden tedavi seçimini etkileyen faktörlerdir. Genellikle ilk basamak ilaç tedavisidir. İlaç tedavisine başlamadan önce hekiminiz bazı kan tahlillerini yaptırmanızı isteyecek ve tedavi süresince de aralıklı olarak bunları tekrarlamanız gerekecektir. Başlanan ilaç dozu ağrınız kontrol altına alınana dek yavaş yavaş artırılacaktır. İlaç tedavisinde dikkat edilecek noktalardan biri de, ilaç dozunuzu hekiminizin önerileri dışında kesinlikle değiştirmemek ve tedaviyi kesmemektir; aksi taktirde ağrınız tekrar ortaya çıkacak ve kontrol altına alınması daha zor olacaktır.

İlaç tedavisi yeterli ağrı kontrolü sağlayamadığında ya da etkisini yitirdiğinde seçilecek yöntemler sinire enjekte edilen “gliserol” ile sinirin iletisinin kesilmesi, “radyofrekans termokoagülasyon” uygulaması ile sinirin ağrıyı ileten liflerinin kontrollü olarak yakılması ya da “mikrovasküler dekompresyon” olarak adlandırılan cerrahi teknik ile beyin sapında sinir üzerindeki baskının ortadan kaldırılmasıdır. Hekiminiz yaşınızı ve sağlık durumunuzu göz önünde bulundurarak sizin için en uygun olan yöntemi belirleyecektir.


1- Zona ve Postherpetik Nevralji

Zona, suçiçeği hastalığını oluşturan virüsün meydana getirdiği bir sinir iltihabı tablosudur. Post herpetik nevralji zona hastalığı tedavi edildikten sonra da süren, döküntülerin çıktığı yerdeki şiddetli ağrıdır. Zona'ya yakalanan hastaların 1/3'ünde postherpetik nevralji tablosu görülür. Bu hastalarda zona iyileştikten aylar ve hatta yıllar sonra bile ağrı devam edebilir.

Zona
Suçiçeği hastalığı genellikle çocukluk çağında geçirilir. Hastalık iyileştikten sonra virüs vücutta uyur vaziyette kalır. Vücudun direncini düşürerek bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir durumdan sonra suçiçeği virüsü yeniden aktifleşir. Ancak bu kez suçiçeği yerine vücudun sadece bir bölgesinde sınırlı, ağrılı ve deriden kabarık döküntüler şeklinde tanımlanabilecek "zona" hastalığını oluşturur. Döküntüler iyileşip yok olduktan sonra ağrı devam ederse bu durumda "postherpetik nevralji" tablosu söz konusudur. Ağrının döküntüler iyileştikten sonra da sürmesinin nedeni iltihaplanan sinirin hasara uğramış olmasıdır.

Bağışıklık sistemini zayıflatan nedenleri
Yaşlanma
Romatizmal hastalıklar gibi kronik sağlık sorunları
Kanser ve kanser tedavisi
Bazı ilaçlar
Zatürre, AIDS gibi ciddi enfeksiyonlar
Bu nedenlerin biri ya da birkaçı virüsün yeniden aktifleşerek zona hastalığının ve ardından postherpetik nevraljinin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Belirtileri
Postherpetik nevralji ağrısı delici, yanıcı, sızı şeklindedir. Sürekli sabit bir ağrı vardır. Birçok hasta bu sürekli ağrı yüzünden bunalmış durumdadır ve melankoliktir.
Bu dayanılmaz ağrıya bağlı olarak hastalarda şu durumlar gelişebilir:
Halsizlik,
İştah kaybı,
Hayattan zevk alamama,
Günlük görev ve sorumlulukların yerine getirilememesi.

Tanı
Postherpetik nevralji için özel bir tanı yöntemi yoktur. Tanı zona döküntüleri kaybolduktan sonra da uzun süre devam eden şiddetli ağrı varlığıyla koyulur.

Tedavi
Postherpetik nevralji ağrısını geçirmek amacıyla çeşitli tedavi yöntemleri denenmiştir. Bir kişide etkili olan bir tedavi diğer bir hasta da başarıya ulaşmayabilir. Uygulanan tedavinin olumlu sonuç vermemesi halinde hasta hekimini durumdan haberdar etmelidir. Bu durumda başka bir tedavi yöntemi denenebilir.

Tedavi Yöntemleri
Ağrı kesiciler, antidepresanlar ve antikonvülzanlar gibi çeşitli ilaçlar,
Yüzeyel anestezi sağlayıcı çeşitli kremler,
TENS,
Ağrılı bölgeye soğuk uygulama,
Akupunktur,
Tutulan bölgeye göre değişen sinir blokları.
Uygulanan tüm bu tedavi yöntemlerine rağmen ağrı aylar ve hatta yıllarca devam edebilir. Ne yazık ki postherpetik nevralji ağrısı hiçbir tedaviye yanıt vermeyebilir.

Postherpetik nevralji hastası
Tüm ilaçları hekimin tarif ettiği şekilde düzenli almalıdır.
Tedaviye yanıt konusunda hekimini sürekli bilgilendirmelidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı beslenmeli ve düzenli uyumalıdır.
Günde 20-30 dakikalık yürüyüş ya da yüzme gibi düzenli egzersiz yapmalıdır.

Korunma
Suçiçeği ve zona hastalıklarına neden olan virüs (Varicella Zoster)'e karşı aşı geliştirilmiştir. Ancak bu aşı hayatında söz konusu virüsle hiç karşılaşmamış kişilerde etkilidir. Erişkinlerin bir çoğu bu virüsle bir şekilde temas etmiş olduklarından aşıdan fayda görmezler. Ancak çocuklar aşılanabilirler. Ne kadar çok çocuk aşılanırsa gelecekte o kadar az zona ve dolayısıyla postherpetik nevralji hastasıyla karşılaşılacaktır.

Zona hastalığı oluştuktan sonra antiviral tedaviye ne kadar erken başlanırsa postherpetik nevralji gelişme ihtimali de o kadar azalır. Bu nedenle zona oluştuktan sonra 3 gün içinde antiviral tedaviye başlanmalıdır.

2- Diabetik Nöropati

Halk arasında "Şeker Hastalığı" olarak bilinen, kan şekerinin yüksekliğiyle karakterize olan "Diabet" hastalığında diabetik nöropati şeklinde isimlendirilen bir tablo gelişir.

Diabetik nöropati
Diabetik nöropati, diabetik hastalarda görülen bir tür sinir hasarıdır. Bu hasar sinirlerin vücudun çeşitli bölümlerinden beyine mesaj taşıma yeteneklerini azaltır. Diabetik nöropati vücutta şu durumlara yol açar;
Vücudun çeşitli bölgelerinde his ve kuvvet kaybı,
Kalbin vücudun ihtiyacı olan kanı pompalamasında yetersizlik,
Bağırsakların besinleri sindirme yeteneğinde azalma,
Erkeklerde sertleşme sorunu.

Nedeni
Uzun süredir diabeti olan kişilerde sinir hasarı oluşur. Kan şekerlerini normal sınırlarda tutmayan/tutamayan kişiler daha sık olarak diabetik nöropatiye yakalanırlar. Erklerde kadınlara oranla daha sık görülür.

Korunma
En önemlisi kan şekerinin kontrol altında tutulması ve normal sınırlarda kalmasının sağlanmasıdır. Sağlıklı beslenmek, yüksek yağ ya da şeker içeriği olan gıdalardan uzak durmak şarttır. Aşırı kiloların verilmesi de diabetin kontrol altına alınması ve diabetik nöropati oluşumunun önlenmesi için çok önemlidir. Düzenli egzersiz ve ilaçların düzenli kullanımı tüm bunlar için yardımcı olacaktır.

Belirtileri
Ayaklarda ve ayak parmaklarında hissizlik-uyuşukluk diabetik nöropati bulgusu olabilir. Bu hissizlik nedeniyle diabetik nöropati hastaları küçük kesileri ve travmaları hissetmeyebilirler. Özellikle şu bulguların bulunması diabetik nöropatiyi düşündürür: Ayaklarda yanıcı tarzda, özellikle geceleri artan ağrı. Termografiyle ayaklarda dolaşım bozukluğu gösterilebilir.

Düşmeye neden olabilecek baş dönmesi
İshal ve kabızlık
Erkeklerde sertleşme kusuru

Diabetik nöropatide görülen ağrının durdurulması
İlk adım ağrı kesici etkisi olan çeşitli ilaçların kullanılmasıdır. İlaç tedavisiyle yeterli ağrı kesilmesi sağlanamayan hastalara çeşitli sinir blokları uygulanabilir. Bunlar içinde özellikle etkili olanları da vücudun istemsiz yapılan çeşitli işlevlerini kontrol eden ve ağrı iletiminde önemli rol oynayan sempatik sinir sisteminin blokajıdır.







Hiç yorum yok: