28 Ağustos 2007 Salı

Boyun Ağrıları

Boyun Ağrıları

Baş ağrıları ayrı olarak ele alınmakla birlikte yine baş ağrısına da yol açabilecek önemli bir ağrı grubu da boyun ağrılarıdır. Kötü duruş, çeşitli trafik kazaları, stres, artrit gibi nedenler, boyunda ağrıya yol açtığı gibi haketeleri de kısıtlar. Özellikle trafik kazalarının çok olduğu ülkemizde boyun ağrıları çok önemli bir sorun yaratır. Özellikle arkadan çarpmalarda kırbaç darbesi adını verdiğimiz başın önce öne sonra geriye gitmesi durumlarında daha sonradan çok ciddi boyun fıtıkları ortaya çıkabilmektedir. Boyundaki bu harabiyet sonunda ağrı, boyunda sertlik, kollara ve boyuna vuran hissizlik ortaya çıkabilir. Böyle bir trafik kazası sonucunda dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Böyle bir trafik kazası sonucunda dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Böyle bir trafik kazası sonucunda dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Böyle bir trafik kazasından sonra yapılan en büyük hata insanın kendisini bir yokladıktan sonra dikkat etmemesi ile başlar. Çoğu kez böyle hastalarda başlangıçta herhangi bir bozukluk yoktur. Gerçekte kas ve sinirlerdeki tahribat 24-48 saat sonra ortaya çıkmaya başlar. Bu nedenle böyle kazalardan sonra hastaların sırtında herhangi bir yakınma olmasa bile kas gevşetici ve ağrı kesicilerin verilmesi ve mutlaak bir gün süreyle yatak istirahati gereklidir. Yatak istirahatinin yanı sıra omuz ve boyun bölgesine sıcak tatbiki de yararlı olabilir.

Boyun kaslarının uzun süreli kasılması gerilimi de yine çok ciddi boyun, baş ve omuz-kol ağrılarına yol açabilir. Yanlış duruş, stres, şiddetli soğuk, yorgunluk gibi etkenler,uzun süreli bilgisayar-daktilo kullananlar, sürekli tek noktaya odaklaştıkları için boyun kaslarının yeterince hareket etmemesi sonucunda ağrı çeker. Özellikle stres baş ve boyun kaslarında aşırı kasılmaya ve dolayısıyla şiddetli ağrıya yol açar. Stres gibi bir etkenin ortadan kaldırılmasında kas gevşeticilerin yanısıra bölgeye yapılan injeksiyonlar, gevşeme egzersizleri, elektrisel uyaranların verilmesi ve antidepresan ilaçların önemli rolü vardır. Aynı belde olduğuboyunda da fıtık olabilir. Omurları korumaya yarayan disk adını verdiğimiz yastıkçıkların yaşla ya da darbe sonucunda yırtılmasıyla birlikte boyun fıtığı ortaya çıkabilir. İnsan vücudanda bel ve boyun en hareketli bölgeler olduğundan genellikle boyun ve bel omurlarında fıtık görülebilir. Boyun fıtığı genellikle en çok 5 ve 6. Boyun omurlarında olur. Bu fıtık sinir köklerine baskı yapar ve tutulan sinir köküne yayılan bölgede şiddetli ağrı, yanma hissi, gittikçe gelişen hissizlik ve güç kaybı meydana gelir. Böyle durumlarda öncelikle istirahat, daha sonra fizik tedavi yetemediği durumda ise sonzamanda gelişen tekniklerle bölgeye kateder adı verilen ince sondalarla girilerek o bölgeye ilaç verilmesi, bu da olmadığı takdirde cerrahi girişim gerekebilir. Hastanın sürekli olarak boynu ile boyun egzersizleri yapması ve boynu koruması, boynun doğru kullanılması sonucunda boyun ağrıları engellenebilir. Bunun için, otururken, ayakta dururken, okurken vücuda doğru pozisyon verilir. Yatarken yastığın boyun ağrısı vermeyeycek şekilde yerleştirilmesi, bilgisayar kullanırken doğru yerde bilgisayar ekranının bulunması, koltuğun rahat olması gibi şeylere dikkat edilmesi ile boyun ağrıları önemli ölçede engellenebilir.


Boyun Fıtığı

Belde olduğu gibi boyunda da fıtık olabilir. Omurları birbirinden ayıran diskler yarı eklem sayılırlar. Disk ortasında jel kıvamında bir madde ve bunun çevreleyen yastıkçıklardan oluşur. Bu yastıkçıklardan daha dışta olanlar içtekilere göre serttirler. Yaşın ilerlemesi ve travmaya maruz kalma durumlarında bu yastıkçıklar yıpranmaya başlar. Dıştaki tabaka giderek incelir, ani yapılan ters bir hareket sonrasında yırtılır.

İçteki jel kıvamındaki madde bu yırtıklardan dışarı doğru kayarak, omurilikten çıkıp kolumuza giderek o bölgelere hareket emri veren veya o bölgelerin duyusunu algılamanızı sağlayan sinirimize baskı yapar. Böylece boyun-kol ağrısı ve o kolumuzda uyuşma, karıncalanma, bazen de güçsüzlük hissederiz.Böyle durumlarda ilaç tedavisinin yanı sıra öncelikle istirahat, daha sonra fizik tedavi, yetmediği durumda ise son zamanlarda gelişen tekniklerle bölgeye iğne (epidural steroid enjeksiyonu) veya kateter (epidural lizis) adı verilen ince sondalarla girilerek ilaç verilmesi, bu da olmadığı taktirde cerrahi girişim gerekebilir. Hasta düzenli olarak boyun egzersizlerini yaparak ve boyun koruma prensiplerine uyarak ağrının sık tekrarlamasını önleyebilir.


Boyun Kireçlenmesi

Servikal omurgayı meydana getiren yapıların (kemik, bağ, kas) yozlaşması sonucu ortaya çıkan ve buna bağlı sinir ve damarsal bozuklukları da içeren klinik bir tablodur. Nedenlerinin yaşlanma, mikro travmalar, makrotravmalar, duruş bozuklukları ve genetik faktörler olduğu düşünülmektedir. Boyun ağrısı, kola yayılan ağrı, baş ağrısı, boyunda tutukluk, kolda güçsüzlük - hissizlik - yanma - batma, ellerde zayıflık - beceri azalması - uyuşma - karıncalanma, kulak çınlaması, baş dönmesi ve bulanık görme gibi yakınmalara neden olabilir.
Boyun kireçlenmesine bağlı ağrının tedavisinde kullanılan yöntemler
İstirahat
Boyun korsesi
İlaç tedavisi
Fizik tedavi
Egzersiz
Enjeksiyon yöntemleri
Eğitim


Fibromiyalji

Fibromiyalji; süreğen ağrı, tutukluk, yorgunluk ve vücudun bazı noktalarında derin hassasiyet ile tanımlanan bir hastalık grubudur. Sıklıkla 30- 60 yaşları arasında ve kadınlarda görülür. Ağrı, yaygın olmakla birlikte sıklıkla boyun ve bel bölgesinin derin dokularında hissedilir. Omuz, dirsek, diz ve ellerde de ağrı olabilir. Baş ağrısı sıklıkla eşlik edebilir. Hasta, el ve ayaklarının şiş olduğundan yakınabilir. Ancak şişlik sıklıkla saptanamaz. Sabahları dinlenmeden uyandığını ifade eden hasta sayısı oldukça fazladır.

Yakınmalar soğuk ve/ veya nemli hava, yorgunluk, psikolojik gerginlik ve hareketsizlikle artarken sıcak ve kuru havada, masaj ve aktivite ile azalır.

Fibromiyalji genellikle kendisinden ve çevresinden beklentileri fazla olan kişilerde görülür.

Fibromiyalji hastalığında tedavi oldukça güç ve yavaştır. Hastalık genellikle yıllar boyu devam eder. Çeşitli tedavi programları ile geçici bir rahatlama sağlanabilir.

Ancak yakınmaların tamamen kaybolması nadirdir. Tedavide 1. basamak hastaya hastalık hakkında bilgi vermektir. 2. basamağı ise ağrıyı geçirme ve fonksiyonu artırmaya yönelik tedavi girişimleri (ilaç tedavisi, fizik tedavi ve egzersiz) oluşturur.


Servikal Strain

(Boyun bölgesindeki yumuşak dokuların zorlanması)

Travma ve duruş bozukluğu sonucu gelişen, boyunda tutukluk ve lokal ağrı ile karakterize bir tablodur. Masa başında çalışanlarda olduğu gibi boynu uzun süre aynı pozisyonda tutmak, yatarak televizyon seyretmek, uygun olmayan yastık ve yatakta yatmak gibi nedenler boyunda zorlanmaya yol açabilirler. Kaslarda kasılma gelişeceğinden boyundaki normal olan eğrilik azalır, boyun hareketleri ağrılı ve kısıtlı olur. Boyna yönelik radyolojik tetkiklerin sonucu genellikle normaldir.Tedavi; ilaç, fizik tedavi ve egzersiz yöntemleri ile mümkündür.





















Hiç yorum yok: