24 Ağustos 2007 Cuma

Batın Kaynaklı Ağrılar

Batın Kaynaklı Ağrılar

Batın boşluğu birçok organı barındırmaktadır. Bu organların her birinin çeşitli hastalıkları ağrıya neden olabilir. Bu organların hastalıklarını değerlendirirken ağrı genellikle baş ağrısı ve bel ağrısından farklı olarak uyarıcı nitelik taşır. Batında ağrı vakit geçirilmeden değerlendirilmesi gereken bir belirtidir. Diğer kronik ağrılarda ağrı kesiciler verilirken, batın ağrılarında neden belirlenmeden ağrı kesici verilmesi son derece sakıncalıdır.

Batın boşluğunda mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas, safra kesesi, safra yolları, dalak, apendiks, böbrek ve idrar yolları, mesane, kadınlarda rahim ve yumurtalıklar, erkekte prostat bulunmaktadır. Bütün bu organlardan ve batın duvarından kaynaklanan birçok akut ve kronik ağrı vardır. Bütün bu ağrıların değerlendirilmesi oldukça zordur. Hastanın iyi tetkiki gereklidir.

Batın ağrıları içerisinde en sık görülenler apandisite bağlı batın ağrıları, safra kesesinin iltihap ve taşlarından kaynaklanan ağrılar, mide ve oniki parmak ülserinden kaynaklanan ağrılar, pankreas bezinin iltihaplarından kaynaklanan ağrılardır. Ayrıca batın organlarının kanserlerinde şiddetli ağrılar ortaya çıkar.

Apandisite Bağlı Ağrılar: Apandisit apendiks adı verilen ince bağırsağın son bölümündeki körbağırsak adı verilen kısmın ucundaki yapının iltihabıdır. İltihabın gelişmesi ile önce künt, orta derecede ve sürekli bir ağrı başlar. Ağrı önce 3-5 saatlik bir süre için göbek çevresinde hissedilir. Daha sonra karnın sağ alt bölgesinde sabitleşir. Bu bölgenin elle muayenesinde aşırı hassasiyet gözlenir. Karın duvarı sertleşmiştir. Hafif ateş vardır.

İltihabın ilerlemesi ve apendiksin patlaması bütün batını saran şiddetli ağrılara yol açar. Ani olarak gelişen ve karnın sağ alt köşesini tutan şiddetli ağrılarda ilk akla gelmesi gereken neden apandisit olmalıdır. Bu gibi durumlarda analjezik verilmesi son derece tehlikelidir. Ağrı kesici verilmeden önce tanı konması ve hastaya gerekli diğer girişimlerde bulunulması gerekir.

Safra Kesesine Bağlı Ağrılar: Safra yollarının ani olarak taşa bağlı olarak tıkanması, safra kesesinin iltihapları veya taşı batının sağ üst dörtte birinde ve göbekte şiddetli batma tarzında ağrılara yol açar.

Özellikle orta yaştaki kadınlarda daha sık görülmektedir. Ağrının yanı sıra bulantı ve kusma vardır. Safra kesesi iltihabında hafif ateş yükselmesi görülebilir. Belirgin hazımsızlık vardır.

Safra taşlarının safra yollarını tıkaması ile ağrının yanı sıra ani sarılık gelişebilir. İdrar rengi koyulaşır. Dışkının rengi açılır. Bu gibi durumlarda hastanın acil olarak ameliyata alınması gerekir. Safra taşı veya iltihabının tedavisi genellikle cerrahidir. Bazı hastalarda ise safra kesesi alındıktan sonra da ağrı ve hazımsızlık devam eder. Özellikle yemek yedikten sonra bulantı, kusma ile birlikte ağrı baş gösterir. Ameliyat bölgesinde bastırmakla hassasiyet vardır. Ağrı aynı safra kesesi varmış gibi devam eder. Bazı hastalar safra kesesinin alınmadığı kuşkusuna kapılabilirler. Nedeni tam belli olmayan bu ağrı hecmeler halinde sürer. Kadınlarda daha sık görülür.

Ülsere Bağlı Ağrılar: Önce ülseri iki şekilde incelemek gerekir. Mide ülseri ve onikiparmak bağırsağı ülseri.

Mide ülseri hemen her yaşta ortaya çıkabilir. Daha çok orta yaşlılarda görülür. Kadın ve erkeklerde eşit orandadır. Batının üst kısmında yemeklerden 1-1.5 saat sonra başlar. Ağrının yanı sıra iştahsızlık, hafif kilo kaybı ve bulantı vardır. Hastalar nadir olarak kusar. Hasta ağrıyan bölgeyi tam göbeğinin üzerinde gösterir. Ağrı başlangıçta belirli aralıklarla görülür. Daha sonra ağrılı dönemler sıklaşır, sürekli bir hal alır. Midenin onikiparmak bağırrsağına geçmeden önceki son kısmının ülserleri midenin tıkanmasına neden olabilir. Bu takdirde hastalar yemekten sonra kusarlar. Bazı ülserler mideyi delerek komşu pankreas gibi organlarda da harabiyete neden olabilirler.

Onikiparmak bağırsağı ülserleri ise göbekte batının merkezinde veya sağ kaburga kenarında ağrıya neden olur. Ağrı bele doğru yayılabilir. Daha çok genç ve orta yaşlı erişkinlerde ve erkeklerde görülür. Mide ülserinin aksine açken ortaya çıkar. Yemek yiyince azalır. Ağrı belirli aralıklarla ve birkaç günden bir kaç haftaya kadar sürecek şekilde seyreder. Arada aylarca ağrısız dönemler vardır. Özellikle bahar aylarında artar. Sigara, alkol, asitli yiyecekler ağrının şiddetlenmesine neden olur. Ağrının yanısıra hazımsızlık vardır. Bulantı ve kusma seyrek görülür.

Pankreasın Ani ve Sürekli İltihaplarına Bağlı Ağrılar: Pankreasın iltihabı değişikliklerine bağlı olarak ani ve sürekli ağrılar ortaya çıkabilir. Safra kesesinde taş bulunması aşırı şişmanlık, aşırı alkol gibi nedenlere bağlı olarak pankreas iltihabı gelişebilir. Göbek üzerinde ve göbek çevresinde çok şiddetli ve sürekli bir ağrı vardır. Vakaların yarısında ağrı bele, sırta ve kasıklara vurur. Hasta sırtüstü yatamaz, oturur halde durur.Ani başlayan vakalarda ateş, nabızda hızlanma vardır. Ağrı zaman zaman hecmeler halinde seyrederek kronikleşebilir. Belde kuşak tarzında ağrı pankreatitin temel özelliklerindendir. Pankreas bezi kanserlerinde de aynı biçimde ağrı ortaya çıkar. Pankreas bezi iltihabından farkı ağrının süreklilik taşıması ve sarılığın gittikçe artmasıdır. Ağrının yanısıra hızla artan kilo kaybı, iştahsızlık gibi bulgular vardır.

Hassas Kişilerde Görülen Bağırsaklardan Kaynaklanan Ağrılar (İrritabl Kolon): Aşırı duyarlı insanlarda barsak alışkanlıklarının da değişmesine bağlı olarak nedeni tam belli olmayan bir ağrı gelişebilir. Ağrı özellikle batının sağ alt dörtte birinde daha belirgindir. En çok 20-30 yaşlar arasında ortaya çıkar. Kadınlarda beş kez daha fazla görülmektedir.

Gün boyu dalgalanmalar şeklinde seyreder. Buna karşın hastaya gece uykusundan uyandırmaz. Dışkılama alışkanlıkları değişmiştir. Sabahları beş altı kez yineleyen ishalden sonra gün boyu barsak hareketlerinin normale döndüğü bu dönemi kabızlığın izlediği görülür. Süt ve sigara ağrıyı arttırır. Sakinleştirici ilaçlarla uzun süreli rahatlama dönemleri sağlanabilir.

Makat Ağrıları: Makatta ağrıya neden olan hastalıkların başında hemoroid yani basur gelir. Hemoroid bağırsağın son kısmındaki toplardamarların genellikle sürekli kabızlık ve ıkınma gibi nedenlere bağlı olarak genişlemesine bağlıdır. Normalde ağrısız olan hemoroidler tıkanma ya da ani iltihap sonucu ağrılı hale gelebilir. Bu ağrı dışkılama sırasında artar. Bazen kanama da görülebilir. Hastalar bunu hemen kansere bağlarlar. Halbuki çoğu kez hemoroide bağlıdır. İlaçlarla yatıştırılamadığı takdirde genişleyen damarların cerrahi olarak çıkartılması gerekir.

Hemoroid kuşkusu olan hastaların barsak tembelliğinden kaçınması, kabızlıktan korunması gereklidir. Birçok hasta dışkılama alışkanlıklarını değiştirdiği takdirde cerrahi müdahaleden kurtulmuş olur.

Makattan kaynaklanan diğer bir ağrı nedeni bağırsağın yine son kısmındaki çatlaklara bağlıdır. Bu çatlaklar dışkılama sırasında ağrıya yol açarlar. Bazen de makat bölgesinde çok şiddetli ağrıya neden olan apseler gelişebilir.

Ayrıca kalın barsak kanserleri makatta ağrıya yol açabilir.

Kuyruk Sokumundan Kaynaklanan Ağrılar: Düşme, çarpma sonucu kuyruk sokumu kolaylıkla kırılabilir ve çok uzun süren ağrılara yol açar. Bu kemiğin ya çıkartılması ya da düzeltilmesi gerekir. Gebelik sırasında düşenlerde düzeltmeye gerek yoktur. Çoğu kez bebek çıkarken kendiliğinden düzelir.

Kuyruk sokumundan gelişen diğer bir ağrı da dokumacı makatı denilen durumdur. Kalça kemiğinin oturma durumunda zeminle temas eden bölümünde bulunan bir çeşit yastık görevi yapan kısmın iltihaplanması ile bölgede sürekli ağrı baş gösterir. Bölgeye lokal anestezikler ve kortikosteroid enjeksiyonları ile hastalarda uzun süreli rahatlama sağlanabilir.

Kuyruk sokumu ağrılarının diğer bir özelliği zaman geçirilmeden tedavi gerekliliğidir. Aksi takdirde cerrahi girişime rağmen ağrı devam eder. Hastaların uzun süre simite benzer minderlerde oturması gerekebilir.

Hiç yorum yok: