28 Ağustos 2007 Salı

Baş Ağrıları

Baş Ağrıları

Yaşamının herhangi bir döneminde baş ağrısından yakınmayan insan yoktur. Ancak baş ağrılarını iki şekilde değerlendirmek gerekir. Birincisi çeşitli hastalıkların bulgusu olarak baş ağrısı, ikincisi ise başlı başına bir hastalık olarak baş ağrısı. Birinci gruptaki baş ağrıları genellikle gözlerden, kulak, burun, boğaz hastalıklarından, dişlerden kaynaklanan baş ağrılarıdır. Genellikle bu tür baş ağrılarının teşhis ve tedavisi daha kolaydır.

Baş ağrısı türleri

Migren tipi damarsal baş ağrıları,
Gerilim baş ağrısı,
Kombine yani damarsal ve gerilim baş ağrısının birlikte bulunuşu,
Migren dışı damarsal baş ağrısı,
Psikiyatrik nedenlere bağlı baş ağrısı,
Kafa içinde inflamasyona bağlı baş ağrısı,
Gözden, kulaktan, dişlerden, burun ve sinüslerden kaynaklanan baş ağrıları,
Boyundaki yapılardan kaynaklanan baş ağrıları.

Migren

Migrenin Belirtileri Nelerdir?
En sık rastlanan belirti, hafiften başlayarak çok şiddetli, zonklayıcı karaktere dönüşen baş veya boyun ağrılarıdır. Ağrı genelde (ama her zaman değil) başın bir tarafında olur ve en az bir kaç saat devam eder. Ağrı geçtikten sonra migren hastası kendini genellikle yorgun ve bitkin hisseder. Bazen de bir mutluluk duygusu taşıyabilir.

Diğer belirtiler (bu belirtiler baş ağrısından önce veya baş ağrısı esnasında olabilir):
Kabızlık veya ishal
Sinirlilik
Mide bulantısı ve / veya kusma
Işığa karşı duyarlılık
Gürültüye karşı duyarlılık
Kokulara karşı duyarlılık
Kafa derisinde hassasiyet
Kan damarlarında gözle görülebilen genişleme
Boyun ve / veya omuz ağrısı veya tutukluğu
Vücudun uç noktalarında (eller, ayaklar) ağrı, sızı
Dokunma hisssinde azalma

Aura dönemi ( Genelde klasik migrende ağrı başlangıcından önce) belirtileri:
Görme duyusunda bozukluklar
- Kör noktalar
- Işık noktaları görme
- Görme duyusunun tünel gibi olması
- Görme ve duyma ile ilgili halüsinasyonlar (yanılsamalar)
- Zig zag şekilleri görme
- Gelin teli şeklinde görüntüler
- Vücudun bazı bölgelerinde uyuşma
- Kulak çınlaması
- Konuşma bozuklukları
- Başka duyular ile ilgili bozukluklar

Diğer sık rastlanan belirtiler:
Karın şişliği
Üşüme, el ve ayaklarda soğukluk
Esneme
Ağız kuruluğu
Vücutta su toplanması
Terlemede artış
Burun akması
Sık idrara çıkma
Açlık – tatlı yeme isteği veya iştahsızlık
Konsantrasyon bozukluğu, dikkatin azalması, düşüncede yavaşlama
Kelime bulma güçlüğü, konuşurken takılma
Durgunluk, donukluk bazen de aktivitede aşırı artış
Kalp atışlarının hızlanması
Yüksekten başı dönme

Migrenin Oluşma Mekanizması Nedir?

Migreni oluşturmaya yönelik etkenler tam olarak anlaşılmamakla birlikte, araştırmacılar migren esnasında vücutta neler olduğunu anlamak konusunda epeyce yol katetmişlerdir. Bu değişiklikleri ortaya çıkaran etkenlerin neler olduğu konusunda ise bazı teorilier mevcuttur:

Kan damarlarını etkileyerek doku şişkinliği oluşturan maddeler: Vazoaktif aminlerin varlığı, migreni oluşturan etkenler konusunda en kuvvetli hipotez gibi görünmektedir. Beyin damarlarına bu maddelerin boşaltılması beyin damarlarının genişleme reaksiyonuna sebep olmaktadır. Bu olayın neden kaynaklandığı konusu tam olarak açıklığa kavuşmamakla birlikte, beyin damarları etrafındaki sinirlerin acı sinyalini vermesi ile ilgili olduğu sanılmaktadır. Bu sinirler uyarıldıkları zaman damarlara vazoaktif amin denilen maddeler boşalırlar. Bu maddeler damarlarda genişlemeye sebep olurlar.

Araştırmacılar migrenin beyin kan akışı ile ilgili bir bozukluk olduğunda hemfikir olup, az anlaşılan pek çok faktörün bu bozukluk üzerinde etkisi olduğunu düşünmektedirler.
Beyin kan dolaşımındaki değişikliklerin migrenin önemli bir parçası olması ve kafatası içerisindeki damarların genişlemesinin ağrının sebebi olması ile birlikte, migrenin esas nedeninin beyin kan dolaşımındaki değişikliklerle ilgili olmadığını düşünmekte olan araştırmacılar da vardır.

Serotonin: Kan seratonin düzeyi migren esnasında dalgalanır. Kanda bulunan serotonin miktarı baş ağrısından önce çoğalır, baş ağrısı esnasında azalır.Bunun nedeni büyük bir ihtimalle kan pulcuklarındaki (trombosit) değişikliktir. Serotonin depolayan kan pulcukları migren hastalarında kronik çoğalma gösterirler ve migren öncesi yapışkanlıkları artar. Trombositler aynı zamanda kan damarlarında değişikliğe neden olan vazoaktif aminlerin kandaki miktarını etkiler.

Yayılan depresyon ve magnezyum: Yayılan depresyon beynin arka tarafında başlayıp öne doğru yavaşça yayılan, beyin kabuğu işlevinde bir azalma olarak kendini göterir. Yayılan depresyon muhtemelen beyin kan akımındaki azalmaya bağlıdır ve klasik migren hastalarında görülüp aura ile eş zamanlıdır. Bu durum hayvanlarda deneysel olarak oluşturulabilir ki bu magnezyum eksikliğinde daha da kolay olmaktadır. Magnezyum elementinin kan düzeyi klasik migren hastalarında, özellikle migren esnasında azalmış olarak saptanır.

Beyin kan akımında azalma : Yayılan depresyonu takiben klasik migren hastalarında karşı beyin yarısının arka tarafından başlayıp öne doğru yavaşça yayılacak şekilde beyin kan dolaşımında bir azalma görülür. Bu, beyin işlevinin azalması ile ilişkili olabilir. Aura esnasında da beyin kan dolaşımında bir yavaşlama olur.Migren ağrısı esnasında beyin kan dolaşımı artar.

Basit migren hastalarında beyin kan dolaşımındaki azalma net bir şekilde gözlenememiş olmakla birlikte basit migren hastalarında da beyin kan dolaşımı migren ağrısı esnasında bir artış gösterir.


Migreni Başlatan Etkenler Nelerdir?

Migrenin fizyolojik nedenleri ne olursa olsun, pek çok migren hastası, migreni başlatan bazı faktörler tespit etmişlerdir. Bu faktörler her migren hastası için farklılıklar göstermekle birlikte en sık ifade edilenleri şunlardır:

Çevresel faktörler:
- Yükseklik değişiklikleri
- Hava kirliliği ( ozon ve sis)
- Parlak güneş ışığı veya lamba ışığı
- Floresan ışıklar veya titreyen herhangi bir ışık ( örneğin; tavan vantilatörlü odalar, jaluzi içinde süzülen güneş ışığı, bilgisayar monitörleri)
- Saçın kuyruk şeklinde sıkıca bağlanması veya saç tokaları
- Yüksek ve devamlı gürültü ( örneğin; bebek ağlaması, vantilatör sesi, güç kaynaklarının sesi, yankılanan koridorlar vs.)
- Parfümler
- Kuvvetli diğer kokular ve kimyasal maddeler: Kumaş boyası, duvar boyası, çöp kokusu, araba egzos dumanı vs.
- Hava durumundaki değişiklikler ( basınç farklılıkları, nemde farklılık, hava sıcaklığında değişiklik, kuvvetli rüzgar, kasırga)
- Havasız ortamlar
- Mevsimsel değişiklikler ( sonbahar ve ilkbahar en kötü zamanlardır)

Yiyecek ve içecekler:
- Alkol ( özellikle kırmızı şarap)
- Sentetik tatlandırıcılar
- Kafein ( fakat bazı hastalarda migreni azaltır)
- Hindistan cevizi ve hindistan cevizi yağı ( güneş losyonları da dahil)
- Narenciye
- Çin yemekleri
- Hazır çorbalar
- Hazır peynir tozu maddeleri
- Soya proteini ve soya sosları
- Baharat ve hazır soslar
- Et terbiyesi için hazır soslar
- Bira mayası
- İçlenmiş şarküteri ürünleri
- Hazır, yağsız kavrulmuş fındık ve fıstık
- Bazı patates cipsleri
- Peynir suyu
- Zeytinyağı
- Turşular
- Tuz
- Ekşi krema veya yoğurt
- Soğan, Domates, Ispanak, Taze bezelye, Patlıcan, Fasülye gibi sebzeler
- Kızartmalar
- Deniz ürünleri
- Tavuk ciğeri
- Yiyeceklerde kullanılan boya maddeleri ( özellikle kırmızı)
- Buğday ürünleri
- Muz, Kivi, Mango, Ananas, Kırmızı erik, Çilek gibi bazı meyveler
- Çikolata
- Mısır
- Papaya

Davranış kalıpları:
- Öğün atlama
- Fazla uyuma veya uyku eksikliği
- Temizlik maddeleri veya kokulu deterjanlar
- Uçak yolculukları
- Doğum kontrol hapları
- Sigara ve diğer tütün ürünleri
- Su kaybı
- Kadınlarda hormonal değişiklikler ( migrenler adet öncesi, adet esnasında veya adetin sonunda artabilir ve genellikle hamileliğin üçüncü ayından sonra yok olur)
- Oruç tutmak, fazla karbonhidratı bir anda almak gibi kan şekerinin düşmesine neden olan durumlar
- Fiziksel travma
- Başa basınç uygulama ( fakat bazen migreni azaltır)
- Uyku düzeninde değişiklik
- Stres, özellikle stresin birden yok olması ( haftasonu başağrısı sendromu)

İlaçlar dışında neler migren ağrısını azaltmakta yardımcı olur?
Esas yöntem ,karanlık ve sessiz bir odada uyumak gibi görünmekte. Bazıları için fonda hafif bir müzik veya gürültüsüz bir Tv kanalının olması daha rahatlatıcı olabilir. Diğer önleyici yöntemler:

- Akupunktur
- Soğuk hava veya duş
- Egzersiz
- Boyun arkasına sıcak kompres
- Saf oksijen
- Baş ve boyun masajı
- Duş: Bir kaç dakika sıcak sonra soğuk sonra tekrar sıcak duş.
- Ayakları sıcak suya sokma
- Kusma
- Başa buz kompresi
- Başın bir tarafına sıcak, diğer tarafına buz kompresi yapmak

Önleme Yolları

Migreni önlemek için ilaç dışında neler yapılabilir?
Biofeedback
Toz maskesi
Gevşeme terapisi
Yoga
Stresi azaltmak
Kan şekerini sabit tutmak için düzenli yemek yemek (günde 5 küçük öğün)
Hafta sonları da dahil olacak şekilde her gün aynı saatte kalkmak
Gün ortası uyumamak

Migreniniz bilgisayar kullanımı ile alakalı ise:
- Daha büyük ekran seçin
- Ekran çizim hızını hızlandırın (90 Hz)
- Ekran filtresi kullanarak ekranın parlaklığını azaltın
- İşinize her 15 dakikada bir ara verin
- Boyun ve sırtınızı her iki saatte bir hareket ettirin
- Kalkın ve yürüyün
- Boynunuzun kıvrık olmamasına dikkat edin, bilgisayar başında düzgün postürünüzü - korumaya önem verin.
- Akupunktur

Dayanma Stratejleri

Genel: Migren hakkında öğrenebileceğiniz her şeyi öğrenin. Migrenin pek çok farklı sebebi ve bulgusu vardır. Bilginizi arttırmak korkularınızı azaltır ve durumunuzu kontrol altına almanızı kolaylaştırır.

Kendi migreninizi tanıyın. Migren ağrınızın oluşması ile yaptığınız aktiviteler, yediğiniz yiyecekler, hava durumu, hormonal durumunuz arasındaki ilişkiyi not etmek migren sebeplerinizi bulmakta çok faydalıdır.

Migren konusunda deneyimli, tedavi kararlarında sizinle bilgiyi paylaşan ve fikrinizi soran bir doktor bulun.

Sizin için iyi etki veren bir yöntem bulduğunuz zaman devam edin. İyi niyetli olsalar bile olmaz diyenleri umursamayın.

Aile ve arkadaşlar: Aileniz ve arkadaşlarınızı duyarlı olduğunuz yemekler ve kaçınabileceğiniz diğer migren sebepleri konusunda bilgilendirin ve zaman zaman hatırlatın.

Aile fertlerinizden migren zamanlarınızda normal görevlerinizi üstlenmelerini isteyin ve daha sonra da bunları yapmalarına izin verin. Pek çoğumuz tamamen fonksiyonsuz hale gelinceye kadar her şeyi yapmaya çabalarız – bunu yapmayın-.
Migren esnasında size nasıl davranılmasını istediğiniz konusunda açık olun. İnsanlar genellikle sizin söylediğinizi gerçek olarak algılar. Dolayısıyla olduğunuzdan daha iyi görünmeye çalışmayın. Bu onlara karşı iyi bir davranış değildir. Acı ve rahatsızlık seviyeniz konusunda dürüst olursanız, etrafınızdakilere uygun davranabilmeleri için olanak tanımış olursunuz.

Çok küçük çocuklar için alnınıza bir yara bandı yapıştırmak faydalı olabilir. "Burası acıyor" diyerek gürültü yapmadan oynamalarını sağlayabilirsiniz.
Planlanmış ve sizin migren nedeni ile katılamayacağınız aktivitelere başkalarının gitmesini teşvik etmeyi düşünün. Bunu yapmak zor olabilir. Keza insan kendini dışlanmış hissedebilir. Ancak unutmayın nefret ettiğiniz şey etrafınızdaki acı çekmeyen insanlar değil migreninizdir.

Eğer migreniniz sizde duygusal değişikliklere yol açıyorsa (migren öncesi veya sonrası depresyon), iyi bir zamanda etrafınızdakilere durumunuzu anlatın. Bu tutumunuz, migren nedeni ile gösterdiğiniz tepkileri çok çok ciddiye almayı engeller.
Gerçekte neyi istiyorsanız onu belirtin. Yalnız kalmak istiyorsanız bunu taleb edin. Yanınızda birisinin olmasını ve size su getirmesini istiyorsanız, dürüst bir şekilde bunu ifaade edin.

Birinci dereceden aile bireyleri veya zamanızın büyük bir kısmını paylaştığınız diğer insanlar genellikle sizin acı ve ağrınızın ciddiyetini anlar, size yardımcı olamadıkları için kendilerini çok çaresiz hissederler. Migren konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak onlara da yardım edebilir. Siz yakınlarınızın bilgilenmesini teşvik edebilirsiniz.

İş yerinizde mümkün olduğunca migreni arttırıcı faktörleri azaltın. Bu tavrınızın sizin veriminizi arttıracağını göz önünde bulunarak, isteklerinizi dile getirmekten çekinmeyin. Bilgisayar ekranınızın sayfa çizme hızını kendinize göre ayarlayın. Işık ve kontrasta özellikle dikkat edin.İş yerinizdeki ampulleri migreni provake etmeyecek şekilde ayarlayın (floresan ışığın migreni başlatıcı etkisi vardır). Dumansız ve parfümsüz bir ortam tercih edin.Yakınınızda açılabilecek bir pencerenin bulunmasını talep edin. Sürekli gürültünün olduğu ortamlardan kaçının. İşyerinde mümkün olduğu kadar esnek bir çalışma saati düzenlemesine gidin. Performansınızın iyi olacağı zamanlarda çalışıp, iyi olmadığı zamanlarda çalışmama özgürlüğünü elde etmeye çalışın. Düşük ölçekli migren günlerinizde yapabileceğiniz rutin işlerinizi gördüğünüzde hata yapma riskiniz azalır.
İş arkadaşlarınıza durumunuzu ve bildiğiniz migren başlatıcı etkenleri anlatın. Böylece sizin yanınızda sigara içmemek gibi özenli davranışları sağlayabilirsiniz.

Migren esnasında iş yerine telefon edip gelemeyeceğinizi haber vermek konusunda zorluk yaşayabilirsiniz. Bu hem suçluluk duygusu hem de ağrı varlığında normal konuşmanın güçlüğünden kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenle bir arkadaşınıza haber verip, onun gerekli kişilerle konuşabileceği bir düzen oluşturun. Pek çok migren hastası migren esnasında, ne kadar iyi niyetli olursa olsun iyi olup olmadığına dair soru cevaplamaktan nefret ettiği için, telesekretere not bırakmak şeklinde haber vermek uygun olur.

Amirinize karşı dürüst olun. Amirinize durumunuzu, kontrol altında tutmak için ne yaptığınızı ve işe gelmeme sıklığınızın ne olabileceğini anlatın. Kaçırdığınız mesaileri nasıl kapatacağınızı ve geçmişteki performansınızı vurgulamayı ihmal etmeyin.


Migren çocuklukta kendini gösterir...

Çocuğunuzu araba tutuyor, alerjisi var, uyuma güçlüğü çekiyor ya da sık kusuyorsa ileride migrenle karşılaşma ihtimali çok daha yüksek...

Çünkü migren, beyni ve sinir sistemi daha hassas olan insanları esir alıyor!
Migren ve baş ağrıları, insanlık tarihi kadar eski. Asurlularda, Mısır papirüslerinde baş ağrısıyla ilgili bilgiler yer alıyor... Ancak yüzyıllar önce olduğu gibi bugün de migren sırrını koruyor. Tedavideki hızlı ilerlemelere karşın hastalığın nedeni hâlâ bilinmiyor.

Günümüzde baş ağrısı şikâyeti olanların toplumdaki oranı yüzde 90’lara kadar ulaşıyor. Dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında ilk sırada yer alan baş ağrıları, işgücü ve ekonomik kayıplarda da en ön sırada gelen hastalıklardan... Baş ağrılarından migren, ‘yaşam kalitesini kalp krizinden bile çok düşüren hastalık’ olarak anılıyor.

Uzmanlara göre herkes hayatının bir döneminde mutlaka baş ağrısı çekiyor. Pek çok hastalıkta olduğu gibi başağrılarının da çeşitleri, alt grupları var. Bu yazı dizimizde baş ağrılarına ve en çok bilinen baş ağrısı olan migrenle ilgili merak edilenlere ışık tutacağız...

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Baki Göksan, baş ağrıları ve migren konusundaki ayrıntılı açıklamalarda bulundu...

Baş ağrılarının görülme sıklığı nedir?
Baş ağrısı toplumda en sık görülen şikâyetlerin başında gelir. Nasıl ki kişi hayatı boyunca ‘Nezle olmadım’ deme hakkına sahip değilse neredeyse ‘Hiç baş ağrısı çekmedim’ deme oranı da ona yakındır.

Oranı nedir?
Baş ağrısı şikâyeti olanların oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşır.

Baş ağrılarının kaç tipi var?
İki büyük gruba ayrılır. Doğrudan doğruya baş ağrısı tablosuyla ortaya çıkan, başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan baş ağrıları. Bunlar da kendi içinde üçe ayrılır; migren, gerilim tipi ve küme baş ağrıları olmak üzere. Bunlara primer (birincil) baş ağrıları da denir. İkinci grup baş ağrıları ise yüzde 10 oranında görülen, nedeni belli bir hastalığa bağlı olanlardır.

Baş ağrıları hangi hastalıkların habercisi?
Beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, göz hastalıkları, sinüzit, menenjit gibi hastalıkların seyri sırasında bunlara bağlı olarak ortaya çıkan baş ağrıları, bu hastalıkların en önemli belirtilerindendir.

Birincil baş ağrılarının görülme oranı nedir?
Tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur.
Her 5 kadından biri...

Migrenin görülme sıklığı nedir?
1998’de yapılan ‘Türkiye Baş ağrısı Epidemiyoloji Çalışması’na göre Türkiye’de 15 - 55 yaş arasında yüzde 16.4 oranında görülüyor. Kadınlarda yüzde 22, erkeklerde yüzde 11. Kısacası her 5 kadından, her 10 erkekten birinde migrene rastlanıyor.

Özellikleri nedir migrenin?
En önemli özelliği ataklar (kriz) halinde ortaya çıkması. Ağrı başladığında 4 ile 72 saat arasında sürmesi. 3-5 gün ya da bir hafta ara verir, sonra tekrar ortaya çıkar. Ayda 3-4 kez ortaya çıkar. Genellikle başın tek tarafını tutar. Ağrı, zonklayıcı özellikte, orta veya şiddetlidir. Kişinin günlük aktivitesini ileri derecede kısıtlar veya engeller. Aktivite sırasında ağrı daha da kötüleşir. Ağrıyla birlikte bulantı, kusma, ışıktan, sesten rahatsız olma ve ağrının artması sözkonusudur. Hastalar genelde sessiz, loş bir yerde uyuyarak krizi atlatmaya çalışır.

Migrenin kaç tipi var?
Genel olarak iki gruba ayrılır. ‘Aura’lı dediğimiz ön belirtili migren ve aurasız migren. Migrenlerin yalnızca yüzde 10’u auralıdır.

Migrenin belirtileri

Migrenin aurası nedir?
Aura, ön belirtili migrende rastlanan şikayetlerdir. Bu belirtilerin çoğu görmeyle ilgilidir. Hasta, parlak ışıklar, zig zag çizgiler gördüğünü ya da görmenin bulanıklaştığını, bir alanda veya bir bölgede görme kaybı olduğunu söyler. Ayrıca kolda, bacakta uyuşma, baş dönmesi, konuşmayla ilgili bozukluklar da görülür. Ve ağırı başlar.

Migrenin nedeni ne?
Migrenli kişi doğuştan yatkın olarak dünyaya geliyor. Migrenlilerin beyni, sinir sistemi daha hassas, uyarıya yatkın.

Migrende kalıtımın etkisi var mı?
Genetik geçiş önemli rol oynuyor. Eğer annesi migren olan çocuk, annesine diğer özellikleriyle benziyorsa o çocuğun migren olma riski çok yüksek. Çevresel faktörler bunun üzerine eklendiğinde migren ortaya çıkıyor.

Ağrı sırasında neler oluyor?
Beyin etrafındaki damarlar genişliyor, damarların çevresinde şişmeler meydana geliyor. Sinir uçları, damardaki her genişlemede uyarılıyor ve zonklama biçimindeki bu ağrıyı kişi algılamaya başlıyor.

Migren ağrısı dışardan anlaşılır mı?
Ağrı sırasında gözde kızarma, yaşarma, göz çevresinde şişme ve renk değişiği görülebilir.
Yetişkinlerde daha çok

Alerjik temeli nedir migrenin?
Küçüklüğünde alerjisi olanlarda ya da araba tutan çocuklarda ileri yaşlarda migrene daha sık rastlanıyor. Araba tutması, sinir sisteminin hassasiyetiyle ilgili ipucu veriyor.

Çocukluğa dair başka ipuçları var mı?
Uyku düzensizliği, uyuma güçlüğü olan çocuklar, belli bir nedeni olmadan ortaya çıkan kusmalar. Kolay kusan çocuklarda ileride daha sık migrene yakalanıyor.
Çocukluklarda da görülür mü?
Tüm migrenlilerin yüzde 10 - 15 kadarında hastalık, çocukluk çağında başlıyor. Migrenin çocukluk çağında görülme oranı ise yüzde 3 - 5 civarında. Ergenlikten sonra yüzde 10’ların üstüne çıkıyor.

‘Ölsem de kurtulsam’ dedirten baş ağrıları Oldukça seyrek görülen, erkeklere özgü ‘küme baş ağrıları’ diğer ağrılara kıyasla çok daha şiddetli oluyor. Uzmanlar bu şiddetli ağrıları çeken hemen hemen tüm hastaların ağrı sırasında intiharı düşündüğünü belirtiyor!
Yaklaşık 45 dakika ile 1 saat arasında süren küme baş ağrıları, göz çevresinde ortaya çıkıyor. Kişi başını ellerinin arasına alıp odanın içinde duvardan duvara kendisini vuracak hale geliyor. Gözleri kızarıyor, yaşarıyor, burnu akıyor, tıkanıyor. Günde birkaç kez tekrarlıyor. Bu ağrılı günler bir, iki ay devam ettikten sonra uzun süre (6 aydan veya 6 yıla kadar) ağrısız, sessiz dönem başlıyor. Sonra yine başlıyor.
Sadece ağrılı döneme sınırlı tedavi uygulanıyor. Atakların başladığı dönemde yapılan tedaviyle çok yüksek oranda ağrılar kontrol altına alınıyor. Tedavi kesildiğinde kişi ataksız olarak yaşamını sürdürüyor. Atak başladığında tedavi yeniden gündeme geliyor.
Migren ile baş ağrısını ayıran ipuçları Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aksel Siva, migren ve gerilim tipi baş ağrısının farkları hakkında şu ipuçlarını veriyor:

MİGREN:

• Genelde ağrı başın tek tarafındadır.

• Kusma migren için ayırıcı tanıdır.

• Krizler (atak) halinde gelir.

• Ağrı 4 ila 72 saat sürer (orta veya şiddetli).

• Ağrı başlangıcında görme bozuklukları olur (auralı tipinde).

• Baş hareketleri ve fiziksel aktiviteyle ağrı artar.

GERİLİM BAŞ AĞRISI (Stresten kaynaklanan)

• Çok nadir tek taraflı olabilir. Tüm başı tutar, tepede etkilidir.

• Bulantı olabilir ama kusma görülmez.

• Bir hafta - 15 gün ağrıyla (hafif) geçer.

• Ağrı kriz şeklinde olmaz.

• Ağrı başlamadan önce görme bozuklukları olmaz.

• Hareket etme ağrıyı artırmaz.

Migreni tetikleyen faktörler

Çevresel etkenler

• Yükseklik değişiklikleri.

• Hava kirliliği.

• Sigara dumanı.

• Parlak güneş ya da lamba ışığı.

• Floresan ışığı veya titreyen herhangi bir ışık (jaluziden süzülen güneş ışığı, bilgisayar monitörleri).

• Yüksek ve devamlı gürültü (bebek ağlaması, vantilatör sesi, güç kaynaklarının sesi).

• Parfüm.

• Kuvvetli diğer kokular ve kimyasal maddeler, (kumaş boyası, duvar boyası, çöp kokusu, egzos dumanı vs.).

• Hava durumundaki değişiklikler (basınç farklılıkları, sıcaklık ve nem değişikliği, kuvvetli rüzgâr, lodos).

• Havasız ortamlar.

• Mevsimsel değişiklikler (sonbahar ve ilkbahar en kötü zamanlar).

Davranış kalıpları

• Açlık, öğün atlama.

• Çok ya da az uyuma, uyku düzenindeki bozukluklar.

• Temizlik maddeleri veya kokulu deterjanlar.

• Uçak yolculukları.

• Doğum kontrol hapları.

• Sigara ve diğer tütün ürünleri. • Su kaybı.

• Kadınlarda hormonal değişiklikler (âdet dönemi, hamilelik).

• Oruç tutmak, fazla karbonhidratı bir anda almak gibi kan şekerinin düşmesine neden olan durumlar.

Yiyecek ve içecekler

Migreni tetikleyen faktörler arasında pek çok besin sorumlu tutuluyor. Ama uzmanlar bu konuda bir liste vermenin yanlış olacağını, her hastada migren ağrısını arttıran yiyeceğin farklı olduğunu vurguluyor.

Prof. Baki Göksan, "Kuruyemişten portakala, tavuk ciğerinden sarmısağa kadar listeyi uzatmak mümkün. Ama hastaya liste verip şundan kaçının demek doğru değil. Burada önemli olan kişinin ağrısını tetikleyen maddeyi kendisinin bulup, keşfetmesi. Her hastanın hassas olduğu gıdalar farklı" diyor.

Konserveler şüpheli!

SSK Vakıf Gureba Hastanesi Ağrı Ünitesi Şefi Dr. Tayfun Aldemir de dondurma, kuruyemiş ve deniz ürünlerinin genel olarak "şüpheli besinler" kabul edildiğini belirterek şunları söylüyor: "Konserve yiyecekler (koruyucu maddeler içerdiğinden) bazı peynir çeşitleri, karides, istiridye, şarap ve bira, migreni tetikleyen besinler olarak bilinir ancak hastaya göre değişir" diye konuştu.

Çikolata masum

Doktor Aldemir’e göre bugüne kadar migreni tetiklediği düşünülen çikolata aslında suçlu değil. Migren atağı öncesinde hastanın şeker isteğinin arttığına işaret eden Aldemir, "Bu nedenle kişi çikolataya yöneliyor. Ve migren krizi çikolata yedikten sonra başlamış gibi görünüyor. Fakat böyle bir şey yok" diyor.

Bu baş ağrısı sıradan değil!

Baş ağrılarının sıradan olup olmadığını anlamak için şu tavsiyelerde bulunuluyor:

• Şimdiye kadar düzenli baş ağrısı çekmeyen bir kişide aylarla sınırlı sürelerle ağrı başlamışsa,

• İlk kez ağrıyla tanışan bu kişinin yaşı 10’un altında, 50’nin üstündeyse,

• Daha önce mevcut olan ağrının şiddeti, şekli değiştiyse, tedaviye cevap vermiyorsa,

• Baş ağrısı şimdiye kadar hayatında karşılaştığı en şiddetli ağrıysa ve ağrı bir fiziksel aktivite sırasında (ağır bir yük kaldırmak, cinsel ilişki) ortaya çıkmış ve şiddetini arttırmışsa mutlaka doktora gitmek gerekiyor.


Migren Atağı ve Tedavisi

Migren atağı dört döneme ayrılabilir, ancak migreni olan insanların çoğu bu dört dönemin hepsini birden yaşamaz.

1. Uyarı Dönemi
Migrenin ilk dönemi genellikle birkaç saat sürer fakat birkaç gün de sürebilir. Yorgunluk, esneme, ruh hali değişiklikleri, bazı yiyecekler için açlık ve ışık-ses-kokulara karşı artmış duyarlılık gibi uyarıcı belirtilerdir. Yaklaşık olarak migreni olan her 10 kişiden 6’sı uyarı dönemini yaşar.

2. Aura
Auralar beynin içinden kaynaklanan, başağrısı atağından genellikle 20 dakika ile 1 saat öncesinde oluşan belirtilerdir. Migreni olan her 10 kişiden ortalama 2’si aura belirtilerini yaşar. Bunlar genellikle görme ile ilgili, çakan ışıklar, zig-zag çizgiler veya görmenin grileşmesi gibi problemlerdir. Aynı zamanda işitme veya konuşma problemleri, zihin bulanıklığı ve vücudun bazı bölümlerinde veya yüzde karıncalanma hissi olabilir. Aura, başağrısı başlamadan önce kaybolabilir veya başağrısı dönemine dek uzayabilir.

3. Başağrısı Dönemi
Çoğu insan için migren atağının en kötü dönemi başağrısıdır. Genellikle zonklayıcı, ağrılı ve sıklıkla da başın bir tarafındadır.
Ağrı her atakta başın bir tarafından diğer tarafına geçebilir veya başın her iki tarfında olabilir. Ağrı genellikle yürüme veya merdiven çıkma gibi fiziksel aktivitelerle şiddetlenir.
Ancak migren ’yalnızca bir başağrısı’ değildir. İnsanların çoğu aynı zamanda bulantı hisseder, bazısı da kusar. Migrendeki başağrısına eşlik eden ve sık görülen diğer belirtiler arasında, ışığa, sese ve kokulara aşırı duyarlılık da yer alır. Migrenli insanların çoğu atakları sırasında karanlık ve sessiz bir oda ararlar. Eğer hiç tedavi edilmezse, migren tipik olarak 4 saat ile 3 gün arasında sürer, ancak süre ortalama 1 gündür.

4. Ağrının Geçme Dönemi
Başağrısı durduktan ya da geçtikten sonra, migrenli insanlarda yeniden normal hissedene dek uzun süre başka belirtiler görülür. Migren atakları genellikle ayda 1 veya 2 kez olur ancak daha sık olabilir. Atakların şiddeti değişiktir ve olacağı önceden kestirilemeyebilir. Yukarıdaki 4 dönemde de her atakta genellikle görülmez. Şiddeti de değişiktir, kişinin aktivitelerini engellemeyecek orta şiddette bir başağrısından, uzun işgöremezlik yaratan şiddetli başağrısına dek değişebilir. Sıklıkla, migreni olan kişi için iki atak birbirinin aynısı değildir.

Migren, stres yaratıcı bir durum olmakla birlikte, migren atağının sonunda geçeceğini ve daha ciddi bir şey olmayacağını anlamak önemlidir. Migreni olan bazı insanlar, bu belirtilere yol açan daha ciddi bir şey olabileceğinden endişelenirler, ancak bu çok nadirdir.

Migren tedavisinde pek çok yol vardır. Bunlar ilaç almaktan, yaşam biçimi değişikliklerine kadar farklılık gösterir.

Migren tedavisinde ilaç kullanımı
1. Akut tedavi (atak tedavisi): Atak tedavisi için basit ağrı kesiciler kullanılabilir, ya da migren ataklarına özel ilaçlar alınabilir.
2. Önleme tedavisi: Özellikle ataklar çok sıksa ve yaşam kalitesini çok bozuyorsa önleme tedavisi uygulanır. Bu tedavide migren atağı olsun olmasın, her gün ilaç alınır. Önleme tedavisi atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya yöneliktir.

Yaşam biçimi değişiklikleri
Migren ataklarını önlemek için yaşam biçiminizdeki bazı değişikliklerin faydası olur.
Başağrısını tetikleyen faktörler kişiden kişiye değişiklik gösterir. Migren ataklarını önlemek için alınacak önlemlerden ilki, parlak ışık, rüzgar, keskin kokular gibi tetikleyicilerden uzak durmaktır.
Vücudu aşırı zorlamayan, yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi egzersizler kaslarınızdaki gerginliği azaltır, dolaşımınızı artırır. Böylece migren ataklarınızın sıklığı ve şiddeti önemli ölçüde azalır.
Düzenli uyuyun,
Düzenli yemek yiyin,
Hafta içi alışkanlıklarınızı hafta sonunda da sürdürün.




Hiç yorum yok: